Hüseyin Vatansever
Sevgili dostlarım…
Bir buçuk yılı aşkın süredir hayatımızı alt üst eden Kovid pandemisi, hepimize çok şey öğretti.
İş hayatımız, ailemiz, dostlarımızla ilişkilerimizde köklü değişimler yaşandı.
“Yeni normal” olarak adlandırılan bu durumun daha ne kadar süreceğini elbette bilemeyiz ama uzunca bir süre bu durumla yüzleşeceğimiz anlaşılıyor.
Pandemi ile kuralların ve teknolojilerin adeta silbaştan yazıldığı sektörlerin başında, 34 yıldır Makina Yüksek Mühendisi olarak içinde yer aldığım iklimlendirme sektörü geliyor.
Tehlikenin ne kadar farkındayız bilmiyorum ama evlerimizden başlayarak, günümüzün kapalı ortamlarda geçen tüm saatlerinde, Kovid başta olmak üzere virüslerin yayılma alanları arasında bulunuyoruz.
Yaz aylarının yavaş yavaş sonuna geldiğimiz, kapalı mekânlarda daha fazla zaman geçirmeye başladığımız bugünlerde bazı uyarıları da yapmak istiyorum sizlere…
// YÜZDE YÜZ TAZE VE TEMİZ HAVA
Pandemi ile birlikte evlerimizin yanı sıra plaza, otel, AVM, hastane, kamu binaları, şirket merkezleri, fabrika ofis ve üretim alanları gibi büyük ölçekli yapılarda kullanılan iklimlendirme sistemleri virüs bulaşma hızını azaltacak hatta tamamen yok edecek şekilde yeniden dizayn ediliyor.
Bu yapıların ortak kullanım alanları ve çalışma ofislerinde devrede olan iklimlendirme sistemlerinde, yüksek teknolojili ürünlerin kullanılması ise hayati önem taşıyor. Yapılarda iç havanın yeniden kullanılması uygulamasının tamamen ortadan kalktığı, yüzde 100 taze ve temiz havalı sistemlerinin kullanılması gerekiyor. Özellikle AB ülkelerinde uygulanan yeni iklimlendirme konseptlerinde bu kuraldan kesinlikle taviz verilmezken, sistemleri kullanan yatırımcılara da ciddi destekler sağlanıyor.
// KAPALI SİSTEMLER BULAŞMA HIZINI VE RİSKİNİ ARTIRIYOR
Bahsettiğim bu yapıların iç ortamlarından alınan havanın kesinlikle yeniden iç ortama verilmemesi gerekiyor. Sadece Koronavirüs değil, tüm viral hastalıkların bulaşma hızını düşürmek için yapılarda sürekli dışarıdan ve yüzde 100 taze ve temiz havalı sistemler kullanılması gerekiyor.
Pandemide görüldü ki Covid 19 kapalı ortamlara çok daha hızlı bulaşıyor. Açık havadaki etkisi ise çok daha az. Bu durumda bir şirket merkezi ya da otelin ikinci katında Kovid hastası olup belirti vermeyen bir hasta, klasik merkezi iklimlendirme sisteminin de etkisi ile 5’inci kattaki bir başka çalışana virüsü bulaştırabiliyor. Sıcak yaz aylarında ve soğuk kış günlerinde iklimlendirme sistemleri tam kapasite çalışıyor ve dışarıdan temiz hava girişinin yeterli olmadığı, yüzde 15-20 oranında taze hava içeren eski teknolojiye sahip cihazlar ile uygulanan sistemler virüsün bulaşma hızını düşüremiyor.
// PLAZA VE AVM’LERDE DURUM NASIL?
Pekâlâ ziyaret ettiğiniz AVM’lerde ya da mesai tükettiğiniz plazalarda durum nasıl?
Türkiye’de yeni teknolojiye sahip sistemlerin tamamıyla uygulandığını söylemek elbette mümkün değil. Dışarıdan taze ve sıcak havayı iç ortama veren cihazlar enerji tüketimini artırdığı için işletmeler tarafından tercih edilmiyor.
Bu noktada enerji tüketimini azaltacak yeni teknolojilerin de geliştiğine de dikkat çekmek gerekiyor. Sıcak yaz günlerinde dışarıdan alınan taze ve sıcak havayı soğutmak için çok daha fazla enerji tüketiliyor. Bu noktada enerji tüketimini azaltmanın yolu endirekt evaporatif soğutmalı, hem ısıyı geri kazandığımız hem de heat pump özelliğine sahip sistemler kurmaktan geçiyor. Yaz ayları kullanım şartlarında, içeriden dışarıya atılan ve bedel ödeyerek soğuttuğumuz hava, içeriye yeni alınan taze ancak sıcak havanın ön soğutmasını, çok verimli ısı eşanjörleri üzerine pulverize halde su püskürtülerek yaparken, suyun buharlaşma (evaporatif) özelliğinden yararlanarak ön soğutma yapılmış oluyor. Bu sayede soğutmanın %60-70’lik kısmı çok az miktarda su tüketimi ile ve soğutma kompresörleri devreye girmeden, yani hiç elektrik tüketmeden sağlanıyor. Ayrıca bu sistemlerde bina dış cephelerindeki dış ünite kirliliğine de gerek kalmıyor. İlave dış ünite ihtiyacı olmuyor.
// SANAYİ TESİSLERİ İÇİN DE ÇÖZÜM VAR
Sanayi tesislerinin üretim proseslerinde şayet sıcak su ihtiyacı varsa mutlaka heat pump (ısı pompalı) sistemler kullanılmalıdır. Isı pompasının bir tarafı ısıtma diğer tarafı soğutma yaptığından hem elektrik hem de doğalgazdan tasarruf sağlar. Tekniğine uygun tesisat yalıtımının yapılması, tıpkı ısıtmada olduğu gibi soğutmada da verimliliği artırır. Fabrikalarda kullanılan basınçlı hava kompresörlerini yaz aylarında daha serin yerlerde çalıştırmak makinaların verimini artırdığı gibi her beş derecede yüzde 2 oranında tasarruf sağlanır. Aynı şekilde doğal aydınlatma, dış cephe yalıtımı, solar wall uygulamaları, filmli cam, çift kapı veya hava perdesi gibi uygulamalar da verimliliği artırırken elektrik faturalarını düşürmekte, tasarruf sağlanmakta, karbon salınımı azalmakta ve süreç içinde iklim değişikliğine engel olunacağı için sel, yangın vb. felaketlerin önüne geçilesi sağlanacaktır.
Tüm dostlarıma virüslerden ve hastalıklardan uzak, sağlıklı günler diliyorum.
Ve elbette aşılarınızı yaptırmayı ihmal etmemenizi salık veriyorum


