Hüseyin Vatansever
Değerli Dostlarım,
İş dünyasında üstlendiğim görevlerde sürekli dilimde olan ve kamu otoritelerine önemini yüksek sesle anlatmaya çalıştığım bir sözcüktü “Kümelenme”…
Ülkemizde daha ziyade İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kimliği altına sokulmak istenen Kümelenme stratejisi, dünya üzerinde çok başarılı örnekleri bulunan bir yönetim sisteminin adını oluşturuyor.
Bu örneklerden en önde geleni, belki de birincisi ekonomi literatürüne de “Jurong Modeli” olarak geçen Jurong Adası…
Küçük bir ada ülkesi olarak İzmir’in yüzölçümünün onda biri kadar (720 kilometrekare) büyüklüğe sahip Singapur’un güneybatısında yer alan Jurong Adası, ülkenin 1965 yılında İngilizler’den bağımsızlığını kazanması sonrasında, ileri teknoloji ve sermaye yoğun endüstri bölgesi olarak planlanmış.
***
Yüzölçümü çok yetersiz olan adaya yeni alanların kazandırılması sorunu, kuzeydeki Malezya’dan gemilerle toprak taşınarak çözülmüş. 50 yıl içinde etap etap büyüyerek bugünkü halini alan Jurong Adası’nda aralarında dünyanın dev enerji ve petrol şirketlerinin de olduğu 100’e yakın şirket, 25 Milyar Doların üzerinde yatırım gerçekleştirdi.
Shell, Exxon Mobil, Chevron, PCS, DuPont, Mitsui gibi şirketlerin yatırım yaptıkları Jurong’da bugün, Türkiye’nin petrokimya üretim kapasitesinin dört katından fazla (16 Milyon ton/yıl), rafineri kapasitesinin yaklaşık iki buçuk katı (65 Milyon Ton/yıl) üretim yapılıyor.
4500 MW enerji üretilen adada toplamda 20 bin kişi istihdam ediliyor. Hâlâ ciddi oranda arazi sorunu yaşayan Jurong Adası’nda bazı ürün tankları denizin altında inşa edilirken, yeni yatırımlar için denizi doldurarak arazi yaratma işlemleri kesintisiz sürüyor.
***
Singapur’un, çok zekice kurgulanmış ve sürdürülebilir başarı esasına dayanan Jurong Modeli’nde eğitim sistemi ve kalitesinin çok önemli payı bulunuyor. Nüfusu 5,5 Milyon düzeyinde olan ülkenin fen, matematik ve diğer bilimlerdeki başarısı incelendiğinde, kolayca anlaşılan bir eğitim programının yüksek nitelikli eğitmenler tarafından tüm okullarda uygulandığı görülüyor. Singapur yönetimi Ar-Ge çalışmalarını “gelişmemizin bel kemiği” olarak tanımlıyor.
Jurong Modeli, bu yapıya nitelikli insan gücü yetiştiren merkezler ve iyi eğitimli Ar-Ge insan kaynağının cazibesi ile dünyanın önde gelen şirketlerini yatırım için çekiyor. Bu şirketler aralarında sinerji yaratarak hem toplam katma değeri de artırıyor hem de haksız rekabet önlenmiş oluyor.
***
Jurong Adası’nda bürokratik mekanizmalar da son derece sadeleştirilmiş. Bölgenin işleticisi olan Jurong International şirketi, her türlü alt yapıyı yatırımcılara sağlıyor. Yatırımcılar bu şirkete bağlı olarak çalışan yatırım ofisinde tek merkezle muhatap oluyor. Her yatırımcıya aynı kurallar uygulanıyor. Plug & Play (Tak ve Çalıştır)olarak adlandırılanbu model, yatırımcı için tüm yönleri ile öngörülebilir bir yatırım ortamı sunuyor.
Türkiye’de siyaset ve iş dünyasının sıklıkla gündeme getirdiği “Kümelenme” konsepti, Jurong ve dünyadaki diğer kümelenme örnekleri ile sadece isim benzerliği taşıyor. Türkiye’de kümelenmeler sektörel ve küçük- orta ölçekli işletmeler bazında ele alınıyor.
Buna karşılık dünyadaki başarılı kümelenme örnekleri; milyarlarca dolar ciro üreten firmaların bir araya geldiği; altyapı, enerji, Ar-Ge, lojistik, depolama, servis ve destek hizmetleri, güvenlik gibi giderleri ortak karşılayan, özerk yönetilen, hukuksal anlaşmazlıklarda doğrudan uluslararası tahkime gidilen bir yönetim modeline sahip.
***
Denizyolu/nehiryolu, karayolu ve demiryolu bağlantılarına sahip ve boru hatları üzerinde olan kümeler; birbiri ile ürün ya da hammadde alışverişine sahip alt sektörlerle de entegre bir yapıya sahip. Bu açıdan bakıldığında dünya devlerine ev sahipliği yapan endüstri kümelerinin, bulundukları ülkelerin sanayi gelişimlerine de kaldıraç etkisi yarattıkları görülüyor.


