SİGARAYI BIRAKAN BİR
MÜHENDİSİN GÖZÜNDEN
MALİYE-YEŞİLAY İLİŞKİSİ…
Hüseyin Vatansever
Türk toplumunda mühendisler için söylenen tanımlamalar arasında “Hesap-Kitap Adamı” tanımlaması gelir.
Dünyayı değiştiren her yeniliğin, her devrimin, hayatta karşılığı olan her ürünün altında bir mühendislik birikimi vardır.
Dünyada en iyi mühendislik eğitimi veren ülkelerin, aynı zamanda en kalkınmış ülkeler olması elbette tesadüf değildir.
Hazır, 30 yılı aşkın içtiğim sigarayı bırakalı 3 ay olmuşken…
Hazır, içinde bulunduğumuz Mart ayında Yeşilay Haftası’nı kutluyorken…
Bu ayki Blog yazımda, Yeşilay’ın hesap-kitap işlerini bir mühendis gözüyle, biraz da espri ile karışık ele alayım dedim.
Buyurmaz mısınız?
***
Efendim, bildiğiniz üzere memleketimizde alkol ve sigaraya karşı mücadelenin bayraktarlığını yapan sivil toplum kuruluşlarının başında Yeşilay’ımız geliyor.
Çok da iyi yapıyor.
Daha geçen hafta sigaraya 2 TL zam gelmişken, en ucuz sigara 25 TL olmuşken; önce sağlığımızı sonra cüzdanlarımızı tehdit eden bu illetten yakamızı kurtarmamız gerekiyor.
Tüm dostlarıma, sevimsiz bir ısrarcılığa kaçmadan bu konuyu bir düşünmelerini salık veriyorum.
Yeşilay’ın alkol ve sigaraya karşı mücadelesine elbette alkış tutmamız gerek.
Yalnız iyi niyetli bir önerim, küçük bir de eleştirim olacak Yeşilaycı dostlara…
Yeşilay Haftası’nda TV’lerde zorunlu olarak sıklaşan kamu spotlarının senaryolarında çelişkili ifadeler bulunuyor.
“Türkiye’de her gün 300 kişinin sigaraya bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybettiği” belirten kamu spotunda, “Sigara şirketleri kaybettikleri müşterilerin yerini hemen doldururken; bizler sevdiklerimizi kaybediyoruz. Çok uluslu sigara şirketleri her yıl 700 Milyar Dolar kazanırken, dünyada 7 Milyon insan ölüyor. Gelin bu duruma bir dur diyelim!” deniliyor.
Türkiye’de her gün öldüğü iddia edilen 300 kişinin istatistik bilgisinin, Sağlık Bakanlığı verilerine mi dayandığı belli değil.
Öyle olduğunu farz edelim.
Sigara şirketlerinin kazancı olarak gösterilen 700 Milyar Dolar bilgisinin kaynağı nedir, anlaşılmıyor. Reklam metin yazarlığında kolayca akılda kalması için sık başvurulan tam sayı rakamlara (700 Milyar dolar-7 Milyon insan) bir atıf mı var, belli değil.
83 milyonluk Türkiye’nin bir yılda ürettiği Gayrı Safi Milli Hâsıla (GSMH) rakamının da kabaca 700 milyar dolar olduğunu anımsatalım.
***
Sigara elbette kötü bir alışkanlık.
Türkiye’de çok küçük yaşlardan itibaren sigara bağımlılığının başladığı da bildiğimiz bir gerçek. Ancak burada tüm sorumluluğu sigara üreticilerine atmak insaf ölçüleri ile çelişmiyor mu?
Sigara içen insanlar oldukça, tütün şirketleri dünyanın her ülkesinde bu üretimi yapacaklar.
Kalubeladan beri bu durum değişmiş değil.
Bir kişi sigara içiyorsa ve sağlığına dikkat etmiyorsa, potansiyel kalp hastası ligine zaten adım atmış demektir.
Bu durumda sigara üreticilerinin suçu nedir, anlamak zor.
Ayrıca Yeşilay spotunda dile gelen “Gelin bu duruma bir dur diyelim.” talebinde kastedilen nedir?
Sigara üreticisi şirketlerin kapısına kilit mi vuracağız?
Böyle bir karar alındığında, bu işlerin tamamıyla devletin kontrolünden çıkarak karaborsaya düşeceğini anlamak için mühendis olmaya da gerek yok.
Yeşilay’ı yönetenlerin bu gerçeklerden bihaber olmadıklarını da biliyoruz.
***
Bu durumda neden toplumsal bilinçlenme ve eğitim çalışmalarına vurgu yapmak yerine işin kolayına kaçıyoruz?
Her yıl dünyada trafik kazalarında ölen yüz binlerce insana atıfta bulunarak, “otomobil fabrikalarını kapatalım” demeyeceğimize göre, burada da başka bir strateji geliştirmek gerekiyor gibime geliyor.
Türkiye’de Hükümet, yıllardır sigara ile mücadele ediyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız da adeta bu işin bayraktarlığını yapıyor. Hatta işi vatandaşın cebindeki sigaraya el koymaya kadar vardırıyor.
Dumansız hava sahaları ilân ediliyor, sigara ve alkol üreticilerinin en küçük bir reklam ya da sponsorluk çalışmasına imkân verilmiyor, satışına her türlü kısıtlama getiriliyor, “yeşil dedektör” uygulamaları ile vatandaşların kapalı yerde sigara içenleri ihbar etmeleri sağlanıyor.
Bira içmeyi özendiriyor” denilerek, Türkiye’nin en köklü spor kulüplerinden birinin adı dahi değiştiriliyor.
Peki ya sonuç?
Gerek sigara gerekse alkol tüketiminde gözle görünür bir azalma yaşanmıyor.
Kaçak sigara ve alkol satışlarında adeta patlama yaşanıyor.
Bu mevzunun birinci elden muhatabı ise kuşkusuz Maliye ve Hazine Bakanlığımız…
Unutmayalım, Maliye Bakanlığı’nın en önemli gelir kalemleri arasında yer alan sigara ve alkolden alınan Özel Tüketim Vergisi’nin kaynağı, bizatihi sigara ve içki üreticileri geliyor.
Nedeni gayet basit…
Türkiye’de devletimizin topladığı vergilerin yüzde 65 ilâ 70’i dolaylı vergilerden oluşuyor. ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerin, toplam vergi gelirleri içindeki payı OECD ülkelerine göre çok yüksek.
Ayrıca ülkemiz yüzde 87 vergi ile sigarada dünya lideri konumunda.
Yani 25 TL’ye aldığınız bir paket sigaranın kabaca 20 TL’si doğrudan devletin cebine giriyor.
***
Milli bir kuruluşumuz olan Yeşilay’ın yöneticilerine, eski bir Kızılay Şube Başkanı olarak iyi niyetli önerim şu:
Sigara ve alkol kullanımının, sağlıklı bir yaşamın önüne hangi engelleri çıkardığını bilimsel veriler ışığında yurttaşlarımıza anlatalım, kamu spotları hazırlayalım.
Kayıt altında çalışan, istihdam yaratan, büyük ölçekli ihracat yapan sigara üreticilerini öcü olarak göstermek hiçbirimize fayda vermez.


